Genellikle çoğunluğumuz bir çikolata parçasına hayır diyemezken, bamyaya kolaylıkla hayır diyebiliyoruz. Fakat bazen durum bu kadar beklenen gibi olmayabiliyor. Yeri geliyor avokado aşığı olanların sayısı kadar nefret edenlerin sayısı da bir o kadar fazla olabiliyor. Hepimiz aynı havayı soluyor, aynı kültürde büyüyor, aynı anne babaya sahip olsak da kardeşlerimizle aynı yemeği sevmiyoruz. Bunun nedeni sadece memnuniyetsizlik ve kararsızlıktan kaynaklanmıyor ama neden hepimiz aynı yemeklerden farklı lezzetler alıyoruz?
Dilimizi Yakından Tanıyalım
Hepimizin dilinde küçük tat tomurcukları dediğimiz papillalar vardır ve bu papillalar yiyeceklerdeki tatlara farklı tepkiler vermemize olanak sağlar. Bu tatlar acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve umamidir.Fakat bu papillaların sayısı kişiden kişiye değişiklik gösteriyor ve değişen lezzet reseptörleri miktarı ile herkesin yiyeceklere farklı reaksiyon vereceği anlamına gelir.
Dilinizdeki papilla sayısını keşfetmek zor değil! Dilinize biraz mavı gıda boyası sürmeniz gerekiyor. Mavi gıda boyası papillaya yapışmaz ve dilinizin çok az mavi renge boyanması papilla sayınızın fazla olduğunu ve bu nedenle daha iyi tat duyusuna sahip olduğunuzu gösterir.
Genlerimizden De Kaynaklanıyor Olabilir
Tat algımızda sadece tat tomurcukları miktarı değil, genlerimiz de rol oynamaktadır. Dilimizde acı tadını algılayan 25 reseptör var ve hepsi aynı şekilde çalışmıyor. Özellikle TAS2R38 olarak adlandırılan bir reseptör, PROP olarak bilinen bir lezzeti saptama yeteneğimizle ilgilidir. Fakat herkeste TAS2R38 reseptörü aynı çalışmaz ve bazıları PROP tadını tadamaz. Ve yapılan çalışmalar gösteriyor ki, eğer PROP tadını alamıyorsanız, biber ve yağlı yiyecekleri daha çok yiyorsunuz.
Doğum da tat duyumuzu değiştiren ve geliştiren olayların başında gelir. Lezzet amniyon sıvısından rahme ve doğumdan sonra anne sütüne geçer. Ancak tabiki bundan sonraki süreçte tat duyumuzu değiştiren farklı olaylara da maruz kalıyoruz. Ama araştırmalar 2 yaşına kadar her besinin tadına bakılması gerektiğini gösteriyor. Sonrasında yeni yiyecekler sevilmemeye başlıyor ve anne karnındayken de anneniz bu besini yemediğse sizin bu besini kabul etmeniz imkansız hale gelebilir.
Tad Duyusu Geliştirilebilir
Amerika’daki Yale Üniversitesi’nde bir psikiyatri ve psikoloji profesörü olan Dana Small, 2013 yılında yapılan bir çalışmada şunları söylüyor: “Yeni bir lezzet deneyimlerseniz ve sindirim sonrası pozitif etkiler yaşarsanız, bir dahaki sefere bu lezzeti yediğinizde daha iyi bulacaksınız ve daha sonrasında bu lezzete hayır diyemeyeceksiniz.” Ancak bu durumun tam tersi de olasıdır. İlk kez yediğiniz bir besin sizi rahatsız ediyorsa, bu besine karşı vücudunuzun hayatta kalma mekanizması devreye girecektir. Sonrasında beyniniz bu lezzet ve kokuyu zehirlenme ile ilişkilendireceği için bu besin ile ilgili isteksizlik başlayacaktır. Bu nedenle besini nerde ve ne zaman tattığınız çok önemlidir.